İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’de kadınlar sokakta doğum yapıyor
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından yayınlanan raporda, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sonucunda hastane ve sağlık kuruluşlarının kullanım dışı kalması nedeniyle kadınların sokakta ve evlerinde doğum yapmak zorunda kaldığı belirtildi.
UNICEF’in yayınladığı raporda, tahminlere göre Gazze Şeridi’nde şu anda 50 bin hamile kadının bulunduğu belirtilerek, şöyle denildi: “Bombardımanlar, hasar gören veya işlevsiz sağlık tesisleri, toplu yer değiştirmeler, su ve elektrik kesintileri malzeme, gıda ve ilaca kısıtlı erişim annelerin hayatlarını etkiliyor.” “Yenidoğan ve çocuk sağlığı hizmetlerini önemli ölçüde sekteye uğratıyor. Gazze’de tahminen 50 bin hamile kadın var ve bunların 180’den fazlası her gün doğum yapıyor. Bunların yüzde 15’inin hamilelik veya doğumla ilgili komplikasyon yaşaması ve ek tıbbi tedaviye ihtiyaç duyması muhtemel. dikkat” dedi. .
“DOĞUMLAR SOKAKTA OLUYOR”
UNICEF, bazı kadınların barınaklarda, evde veya sokakta doğum yapmak zorunda kaldığına dikkat çekerek, “Bu kadınlar, güvenli bir şekilde doğum yapmak ve yeni doğan bebeklerinin bakımı için ihtiyaç duydukları acil kadın doğum hizmetlerine erişemiyor. 14 hastane ve 45 birinci basamak sağlık ocağı kapatılıyor.” “Bazı kadınlar barınaklarda, evlerinde, sokaklarda moloz yığınları arasında ya da sağlık hizmetlerinin kötüleştiği, enfeksiyon ve tıbbi komplikasyon riskinin arttığı sağlık tesislerinde doğum yapmak zorunda kalıyor. Sağlık tesisleri de ateş altında; Kasım’da. 1 Aralık’ta değerli bir doğum hastanesi olan Al Hilo Hastanesi bombalandı.” kullanılmış.
ACİL İNSANİ DURDURMA TEKRARLANDI
UNICEF, insani ateşkes çağrısını yineleyerek, “Acıları dindirmek ve vahim bir durumun felakete dönüşmesini önlemek için acil bir insani ateşkese ihtiyaç var. Çatışmanın tüm tarafları, sivilleri koruma ve uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymalı” dedi. Sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere sivil altyapı.” Şu anda Gazze’de tutulan rehineler de dahil olmak üzere tüm sivillerin tıbbi bakım hakkı vardır. Tüm rehineler gecikmeden ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır. Özellikle tüm taraflar çocukları zarardan korumalı ve onlara uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku kapsamında hak ettikleri özel korumayı sağlamalıdır. “Bunu sağlamak lazım” dedi.
