Yaşam

Hiper empati sendromu: Aşırı duygusal empati yeteneği

Empati, başkalarının duygusal durumlarını anlama ve paylaşma yeteneği olarak tanımlanır.

Bu yetenek, insanları anlamamızı ve hayatın zorluklarını aşmalarına yardımcı olmamızı sağlar.

Bununla birlikte, kişi yüksek derecede duygusal empatiye sahip olduğunda hiperempati adı verilen bir sendrom ortaya çıkar.

Bu durumda çevrenizdekilerin duygusal durumlarını çok hassas algılamak ve bu duyguları derinden hissetmek kişinin ömrünü etkileyebilir.

“Merhametli ve çevresine ilgi duyan bireylerde daha çok görülebilir.”

Klinik Psikologlar hiper-empatinin nelere yol açtığını ve nasıl üstesinden gelinebileceğini şu şekilde özetlemektedir;

“Hiper empati yaşayan bireyler, başkalarının zevkini veya acısını çok yoğun yaşar ve bu duygusal deneyimleri kendi hissettikleri gibi yaşarlar.

Bu durum kişinin duygusal durumunu sürdürmekte zorlanmasına, çok fazla gerginlik yaşamasına, duygusal tükenme yaşamasına neden olabilir. Hiperempati sendromunun etkileri kişiden kişiye değişebilir ancak sıklıkla aşırı duygusal hissetme ve dolayısıyla kişisel refahı olumsuz yönde etkileme gibi sıkıntıları içerir.

Hiper empati sendromu genellikle duygusal duyarlılığı yüksek olan kişilerde daha sık görülür. Bu durumu yaşayan bireyler, çevresindeki kişilerin duygusal durumlarını derinden hissedebilen, derin ve güçlü duygusal bağlar kurmaya istekli ve yetenekli bireylerdir.

Çevresindeki insanları dinleme yeteneği yüksek olan, dış uyaranlara açık olan, hayır demekte veya sınır çizmede zorluk yaşayan kişiler de bu durumdan muzdarip olabilir. Şefkatli ve çevresine ilgi duyan bireylerde daha çok görülebilir.

Hiper empati sendromunun gelişimini tetikleyen bazı durumlar vardır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte bu durumlardan bazıları travmatik deneyimler, uzun süreli veya şiddetli gerginlik ve dolayısıyla artan duygusal tepkileri içerir.

“Başkalarının duygusal ihtiyaçlarına odaklanmak, kendi duygusal ihtiyaçlarınızı ihmal etmenize neden olabilir.”

Diğerleri Klinik Psikologlara göre;

“Sürekli başkalarının acılarına tanık olmak ya da empati kurmaya çalışmak, duygusal olarak zorlu bir ortamda bulunmak ve dolayısıyla duygusal duyarlılığı arttırmak, bireyin kişilik yapısının prestiji nedeniyle yardımsever bir yapıya sahip olmak, zorlayıcı ve ağır çocukluk deneyimleri, aktif, kontrolcü deneyimlere maruz kalmak” ve duygusal açıdan manipülatif ebeveyn tutumları.” Hiper empati sendromunun oluşumuna katkıda bulunabilir ancak her birey farklıdır.

Bu nedenle hiperempati sendromlu kişilerde spesifik tetikleyiciler bireysel deneyimlere de dayanabilir.

Daima başkalarının duygusal yüklerini taşımaya çalışmak, kişisel ilişkilerde de sorunlara yol açabilir. Çünkü duygusal yük nedeniyle iletişim zorlukları ve çatışmalar ortaya çıkabilir.

Ayrıca başkalarının duygusal ihtiyaçlarına odaklanmak onların kendi duygusal ihtiyaçlarını ihmal etmelerine neden olabilir.”

“Duyusal uyaranlara karşı aşırı duyarlı olmak bir semptomdur.”

Klinik psikologlara göre öne çıkan belirtiler şunlardır:

“Sürekli başkalarının duygusal sıkıntılarına odaklanmak ve bunları normalden daha güçlü hissettiğinizi fark etmek, çevrenizdekilerin neşesine, memnuniyetine, acısına veya acısına aşırı duygusal tepki verme eğilimi göstermek belirtiler arasında yer alıyor.

Ayrıca çevrenizdekilerin duygusal deneyimleriyle kendi duygusal duygularınızı savunmakta zorluk çekiyorsanız, çevresel uyaranlara, seslere veya diğer duyusal uyaranlara karşı çok hassassanız bunlar da belirtilerdir.

Aynı zamanda anlaşmazlıklardan, çatışmalardan ve tartışmalardan aktif olarak kaçınmayı da içerebilir. “Çevresel uyaranlara karşı fiziksel ve duygusal hassasiyetiniz etkileniyorsa ve diğerine bağımlılık hissi mevcutsa hiper empati sendromu düşünülebilir.”

“Profesyonel destek almak önemli”

Klinik Psikologlar, bu sendromu yaşayan kişilerin bunun vicdani bir durum olduğuna dair güçlü bir inanca sahip olduklarını ve bazı olumsuz düşüncelere sahip olduklarını belirterek, yapılması gerekenleri şu şekilde açıklıyorlar:

“Bu durum kötü sonuçlara neden oluyor. ‘Bunu yapmazsam beni sevmezler, başkalarını anlamalı, onlara yardım etmeliyim’ gibi niyetler tekrarlayıcı ve zihinde yıkıcı olabiliyor. Bunlar kişinin bu döngünün içinde sıkışıp kaldık.

Bu durumu aşmak için duygusal sınırları belirlemek, başkalarının duygusal yükünü üstlenmekten kaçınmak, karşıdaki kişiye sınırlar çizmek, öz saygıyı geliştirmek, hayır demeyi pratik etmek, ayrıca kişinin kendi ilgi ve hobilerine zaman ayırması gibi faktörler yardımcı olabilir. .

Profesyonel destek almak da değerlidir. “Bu süreçte kişinin bu sendromla ilgili deneyimini etkileyen fikir ve inançlarını değiştirmeye yönelik çalışmalar son derece faydalı olacaktır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu